Tom wanted a place in the country he could call home.
- Tom memlekette evi arayabileceği bir yer istedi.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
Italy is a beautiful land.
- İtalya güzel bir memlekettir.
My ancestors were the pioneers of this land.
- Benim atalarım bu memleketin öncüleriydi.
Everyone has the right to take part in the government of his country, directly or through freely chosen representatives.
- Her şahıs, doğrudan doğruya veya serbestçe seçilmiş temsilciler vasıtasıyla, memleketin kamu işleri yönetimine katılmak hakkını haizdir.
On a sudden impulse, I returned to my home town.
- Ani bir dürtü üzerine, memleketime geri döndüm.
My home town is adjacent to the ocean.
- Memleketim okyanusa komşu.