Ne çeşit bir evin var?
- What sort of house do you have?
Kaynamış bir yumurtanın kabuğunu temiz bir şekilde nasıl çıkarırsın? Bir çeşit hile var mı?
- How do you take off the shell of a boiled egg cleanly? Is there some sort of trick?
Tom bir çocuk olarak hayli utangaçtı.
- Tom was sort of shy as a kid.
Bilmen gereken her şey hemen hemen bu.
- That's pretty much everything you need to know.
O hemen hemen mükemmeldi.
- That was pretty much perfect.
Onlar oldukça fazla yalnız.
- They're pretty much alone.
Tom oldukça fazla evde kalır.
- Tom pretty much stays at home.
Bu oda neredeyse Tom'un onu bıraktığı şekilde.
- This room is pretty much the way Tom left it.
Neredeyse bütün gün onu görmezden geldi.
- She ignored him pretty much all day.
Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.
- Tom pretty much forgot about the meeting.
Onu büyük ölçüde aştım.
- I've pretty much gotten over it.
Biz ne tür bir tehlikedeyiz?
- What sort of danger are we in?
Bu tür iş çok sabır gerektirir.
- This sort of work calls for a lot of patience.