Ben karışmak istemedim.
- I didn't mean to meddle.
Onun işlerine karışmayın.
- Don't meddle in his affairs.
Diğer insanların yaşamlarına karışmamalıyız.
- Don't meddle in other people's lives.
Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok.
- I don't have any intention of meddling into your affairs.
İşlerine karışmaya niyetim yok.
- I have no intention of meddling in your affairs.
İşlerine karışmaya niyetim yok.
- I have no intention of meddling in your affairs.
Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok.
- I don't have any intention of meddling into your affairs.
he cut a locke of all their heare, / Which medling with their bloud and earth, he threw / Into the graue .