Tom resim çizmede inanılmaz derecede kötüydü.
- Tom is incredibly bad at drawing.
Tom Mary'nin resim çizmesini izledi.
- Tom watched Mary drawing a picture.
Sami dikkat çekmeyi severdi.
- Sami liked drawing attention.
İlgiyi kendine çekmek istiyorsun.
- You're drawing attention to yourself.
Çocuk süper kahramanlar hakkında kısa hikayeler çizerek saatler harcıyor.
- The boy spends hours drawing short stories about superheroes.
Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The girl spends hours drawing superhero stories.
Yeni bir ticaret bölgesi için planlar henüz çalışma aşamasında.
- Plans for a new trade zone are still on the drawing board.
Çizim odasında bekleyen bazı misafirler vardı.
- There were some guests waiting in the drawing room.
O, onun bir resim çizişini izledi.
- She watched him drawing a picture.
Kız süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The girl spends hours drawing superhero stories.
Çocuk süper kahraman çizgi romanları çizerek saatler harcıyor.
- The boy spends hours drawing superhero comics.