Öyleyse, bu arada ne yaparız?
- So, what do we do in the meantime?
Ben bir saat önce kalktım ve bu arada dişlerimi fırçaladım ve tıraş oldum ve sabah cimnastiğimi yaptım.
- I got up an hour ago and in the meantime I've brushed my teeth, washed and shaved myself and done my morning gymnastics.
Tom geçici müdür olarak görev yapıyor.
- Tom is serving as interim director.
Ara sıra lütfen tüm iletileri Tom'a gönderin.
- In the interim, please send all communications to Tom.