meşruluk

listen to the pronunciation of meşruluk
Турецкий язык - Английский Язык
legitimacy
legality
validity
meşru
legitimate

We consider public libraries a legitimate citizen's right. - Halk kütüphanelerini meşru bir vatandaşlık hakkı olarak görüyoruz.

Which prince is the legitimate heir to the throne? - Hangi prens tahtın meşru varisi?

meşru
canonical
meşru
rightful
meşru
licit
meşru
legitimately
meşru
legitimised
gayri meşruluk
illegitimacy
meşru
lawful
meşru
lawful, legal, rightful, legitimate
meşru
(Hukuk) lawful, legitimate, licit, legal
meşru
lawful, legal; legitimate
meşru
statutory
meşru
legit

It was a legitimate question. - Bu meşru bir soruydu.

This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry. - Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.

meşru
allow
meşru
valid
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение meşruluk в Турецкий язык Турецкий язык словарь

meşru
(Osmanlı Dönemi) helâl, İslâma uygun, haram ve yanlış olmayan
meşru
Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu: "Meşru, gayrimeşru, ölümlü, ölümsüz, çocuklarının sayısını bilen yok."- H. Taner
meşru
Yasanın, dinin ve kamu vicdanının doğru bulduğu
meşruluk
Избранное