After taking a bath, I drank some soft drink.
- Duş aldıktan sonra biraz meşrubat içtim.
We ordered French fries and soft drinks.
- Biz patates kızartması ve meşrubat sipariş ettik.
This new soft drink is the best thing to drink this summer.
- Bu yeni meşrubat bu yaz içmek için en iyi şey.
The invitation said that popcorn and soft drinks would be served.
- Davetiye patlamış mısır ve meşrubat hizmeti verileceğini söylüyordu.