Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
- You may be right, but we have a slightly different opinion.
Eğer oyun kasetinin metal plaka terminali pis ise oyun konsoluna kaset yerleştirildiğinde oyunun başlaması zor olabilir.
- If the metal plate terminal of the game cassette is dirty it may be difficult for the game to start when the cassette is inserted into the game console.
Sana sık sık sigara içme,o şekilde sigara içme deniliyorsa, düşünmeye başla, belki sigara içmek toplum ahlakına ya da bir şeye yönelik tehdittir.
- When you are constantly told no smoking, no smoking like that, you start thinking, maybe smoking really is a threat to public morals or something.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Belki Tom'un nereye gittiğini bulmama yardımcı olabilirsin.
- Maybe you can help me find out where Tom went.
Sanıyorum, belki de Tom ve ben arkadaş olabiliriz.
- I think that maybe Tom and I could be friends.
Belki de Tom bizi anlamadı.
- Maybe Tom didn't see us.
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Belki bana geri döneceksin?
- Maybe you'll come back to me?
Geriye dönüp bakıldığında, belki de o fotoğrafı benim bloğa koymamalıydım.
- In retrospect, maybe I shouldn't have posted that photo in my blog.
Perhaps you could learn a thing or two from Tom.
- Maybe you could learn a thing or two from Tom.
Perhaps the only one here who has to do that is Tom.
- Maybe the only one here who has to do that is Tom.
... There may be no reply at all. ...
... of implementing a TPM. There may be more, but imagine these two. The first one we'll ...