Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun.
- You grew up with too much materialism, and now you envy your neighbours.
O böyle materyalist bir insandı.
- He was such a materialistic person.
Sen materyalist misin?
- Are you materialistic?
Sen materyalist misin?
- Are you materialistic?
Mary bir materyalisttir.
- Mary is a materialist.
Senin gerçekliğe bakışın fazla maddeci.
- Your view of reality is too materialistic.
Maddeci olduğumu sanmıyorum.
- I don't think I'm materialistic.