Bu otobüs neden duruyor?
- Why is this bus stopping?
Neden Boston'da duruyoruz?
- Why are we stopping in Boston?
Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.
- Far from stopping, the storm became much more intense.
Otobüs durmadan gitti.
- The bus went by without stopping.
Polis suçluyu durdurmaya niyetliydi.
- The police were intent on stopping the criminal.
Onları durdurmanın imkanı yoktu.
- There was no stopping them.