masraf

listen to the pronunciation of masraf
Турецкий язык - Английский Язык
expense

I don't care about the expense. - Masraf umrumda değil.

We must cut our expenses to save money. - Para biriktirmek için masrafları kısmalıyız.

cost

The cost will run into thousands of dollars. - Masraf binlerce doları bulacak.

It was a costly mistake. - O bir masraflı hataydı.

expenditure
charge

Tom is anticipating more charges. - Tom daha fazla masraf bekliyor.

Will there be an extra charge for that? - Onun için fazladan bir masraf olacak mı?

costage
damages
disbursal
outgo
outlay
disbursement
payment
drain
(Hukuk) charge, cost, expenditure
expense(s); expenditure(s)
expense, expenditure, outgoings, cost
drain on the purse
ingredients; material(s), necessary supplies
damage
outgoings
masraf etmek
go to expense
masraf gider
(Ticaret) expenditure
masraf kısmak
reduce
masraf kısmak
cut down
masraf nispeti
(Ticaret) expense ratio
masraf taahhüdü
(Kanun) commitment
masraf tevzii
(Ticaret) cost allocation
masraf yapmak
to put sb to expense
masraf akış kavramı
(Ticaret) cost flow concept
masraf akışı
(Ticaret) cost flow
masraf açmak
cause expense
masraf açmak
put someone to expense
masraf açmak
put somebody to expense
masraf cetveli
(Ticaret) return of expenses
masraf cetveli
(Ticaret) bill of costs
masraf dağılımı
(Ticaret) allocation of costs
masraf dağıtımı
(Ticaret) cost apportionment
masraf dağıtımı
(Ticaret) cost distribution
masraf dağıtımı
(Ticaret) expense distribution
masraf defteri
(Ticaret) cost journal
masraf disiplini
(Hukuk) expenditure
masraf doğurmak
cause expense
masraf doğurmak
put somebody to expense
masraf doğurmak
put someone to expense
masraf etmek
to spend money; to pay out money
masraf etmek
to go to expense
masraf fazlalığı
(Ticaret) excess of expenditure
masraf fazlası
excess cost
masraf getirmek
put someone to expense
masraf görmek
to shell out money
masraf gösterilebilir giderler
allowable expenses
masraf haddi
(Ticaret) expenditure rate
masraf harici
(Ticaret) cost off top
masraf hesabı
(Ticaret) charge note
masraf hesabı
(Ticaret) bill of charges
masraf hesabı
expense account
masraf hesabı
(Ticaret) account of charges
masraf hissesi
(Ticaret) share of expense
masraf kapısı açmak
1. /kendine/ to get (oneself) involved in something that calls for money. 2. (for an undertaking) to force one to shell out money
masraf karşılığı
(Ticaret) equalization reserve
masraf kasası
petty cash
masraf kaydı
(Askeri) expenditure record
masraf kontrolü
(Ticaret) expense control
masraf maddesi
(Ticaret) expense item
masraf merkezi
(Ticaret) expense center
masraf muvazene fonu
equalisation reserve
masraf oranı
(Ticaret) expenses ratio
masraf paylaşma
expense-sharing
masraf paylaşması
(Askeri) sharing cost
masraf paylaşımı
(Hukuk) burden-sharing
masraf payı
(Ticaret) portion of expense
masraf pusulası
(Ticaret) bill of costs
masraf pusulası
(Ticaret) charge note
masraf pusulası
(Ticaret) note of costs
masraf sayılmayan
(Ticaret) nonrecurring
masraf seyri
(Ticaret) cost flow
masraf sorumluluğu
(Ticaret) responsibility costing
masraf tahmili
(Ticaret) cost absorption
masraf tahmini
(Ticaret) cost estimation
masraf tasarrufu
(Ticaret) cost saving
masraf yapmak
make expense
masraf yapmak
incur expenditures
masraf yeri
(Ticaret) expense center
masraf yüklemek
charge expense
masraf yüzdesi
(Ticaret) cost rate
masraf yüzdesi
(Ticaret) cost ration
masraf yüzdesi
(Ticaret) cost ratio
masraf çıkarmak
put somebody to expense
masraf çıkarmak
cause expense
masraf çıkarmak
put someone to expense
masraf ödeneği
expense allowance
masraf-satış oranı
(Ticaret) expense-to-sales ratio
masraflar
expenses

That's enough money to cover the expenses. - O, masrafları karşılamak için yeterli paradır.

All the expenses will fall on the sponsor. - Tüm masraflar sponsora düşecektir.

masraflar
{i} outgoings
masraflar
{i} exes
ağır (masraf)
grievous
beklenen masraf
(Ticaret) commitment
direkt masraf
(Ticaret) direct cost
masraflar
(Ticaret) disbursements
çıkarmak (masraf)
pay off
Masraflar
charges of
masraflar
expences
masraflar
costs

Offshore drilling costs are rising. - Denizde sondaj masrafları artıyor.

Polluters should pay the costs that they impose on others. - Kirletenler başkalarına yükledikleri masrafları ödemeliler.

acil ve olağandışı masraf
(Askeri) emergency and extraordinary expense
acil ve olağandışı masraf yetkilisi; kaçma ve kurtulma
(Askeri) emergency and extraordinary expense authority; evasion and escape
artan oranlı masraf
(Ticaret) progressive expense cost
bakiye masraf
(Ticaret) residuary outlay
cari masraf
(Ticaret) current expenditure
cari masraf
(Ticaret) current expense
ekstra masraf
extra

Is there any extra charge? - Ekstra masraf var mı?

faaliyet dışı masraf
(Ticaret) non-operating expense
gelecek döneme ait masraf
(Ticaret) prepaid expense
kaçınılmaz masraf
unavoidable cost
masraflar
eject
okul masraf hesabı
(oxford) battels
senelik masraf
annual cost
tahmini masraf
estimated expense
tahsil edilebilen masraf
(Ticaret) recoverable cost
top masraf
(Bilgisayar) total expenses
toplam masraf
(Eğitim) comprehensive fee
zorunlu masraf
unavoidable cost
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) Sarfedilen, harcanan. Gider
Harcanan para, gider
Bir şeyin yapımında kullanılan gereç, harç
(Osmanlı Dönemi) harcama
masraf etmek
Para harcamak
masraf kapısı
Para harcamayı gerektiren bir iş
cari masraf
Belirli bir dönemde yapılan harcamalar
masraflar
(Osmanlı Dönemi) masârif
İRAD Ü MASRAF
(Osmanlı Dönemi) Gelir ve gider
masraf
Избранное