Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Hepiniz hatalısınız gibi görünüyor.
- It appears that you are all mistaken.
Tom, iş yaparken yapılan hatalardan endişeleniyor.
- Tom worries about making mistakes at work.
Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Yanlışlıkla mektubunu açtığım için lütfen beni affet.
- Please forgive me for opening your letter by mistake.
Hatalar yapmak her zaman yanlış değildir.
- To make mistakes is not always wrong.
Yanlışlıkla eldivenlerimi ters yüz giydim.
- I put my gloves on inside out by mistake.
Eğer ikinci dilinden anadiline çeviri yaparsan, bu durumun tersine tercihen, hata yapma olasılığın daha az olur.
- If you translate from your second language into your own native language, rather than the other way around, you're less likely to make mistakes.
Görevini kötüye kullanmaktan çekinmez.
- He is not ashamed of his misconduct.
Hatam hakkında kötü hissediyorum.
- I feel terrible about my mistake.