Televizyon seti olmadan yapmak zorundaydık. - We had to do without a TV set.
Televizyon seti olmadan yapmak zorundaydık.
We had to do without a TV set.
O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak. - He'll have to do without a gun.
O, bir silah olmadan yapmak zorunda kalacak.
He'll have to do without a gun.