Asya'da bir sürü insan vardır.
- There are many people in Asia.
Bugün, bir sürü insan işsiz kalma konusunda endişeleniyor.
- Today, many people worry about losing their jobs.
Bir kadın erkeksiz bir şey değildir.
- A woman without a man is nothing.
Odada kaç tane erkek çocuk var?
- How many boys are there in the room?
İşçilerin çoğu açlıktan öldüler.
- Many of the workers died of hunger.
Mümkün olduğunca çok sayıda işçiyi bir araya getirmek önemlidir.
- It's important to unite as many workers as possible.
Sendika yönetimle pazarlık yaptı.
- The union bargained with the management.
Ben bir yönetim danışmanıyım.
- I'm a management consultant.
Lütfen beni güldürme. Dün bir sürü mekik çektim ve mide kaslarım ağrıyor.
- Please don't make me laugh. I did too many sit-ups yesterday and my stomach muscles hurt.
Midesi dolu olan bir insan kimsenin aç olduğunu düşünmez.
- A man with a full belly thinks no one is hungry.
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?
Bu adam benim kocam değil.
- This man is not my husband.
Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
- They pretend to be man and wife.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No man received enough votes to win the nomination.
Hiç kimse kaç kişi öldüğünden emin değildi.
- No one is sure how many people died.
Bu vakitten sonra adam ve karısı birlikte o kadar mutlu yaşadılar ki onları görmek bir zevkti.
- From this time the man and his wife lived so happily together that it was a pleasure to see them.
Ben sadece Zürih'e taşındım ve birçok şeyi yapmaktan zevk alıyorum.
- I have just moved to Zurich and enjoy doing many things.
Onun içinde iki kişi vardı, onun kız öğrencilerinden birisi ve genç bir adam.
- There were two people in it, one of her girl students and a young man.
Konserde çok fazla kişi vardı.
- There were too many people at the concert.
Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
- The old man was hard of hearing.
Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
- A healthy man does not know the value of health.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
- I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.
Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır.
- That's one small step for a man, one giant leap for mankind.
Uzun yıllar, Pluto, bizim güneş sistemimizin dokuzuncu gezegeni olarak kabul edildi.
- For many years, Pluto was considered to be the ninth planet in our solar system.
Ben bu sistemi bilmiyorum ama sorumlu adam açıklayacak.
- I don't know this system, but the man in charge will explain.
Bir uşak özel bir evde bir hizmetçi olarak çalışan adamdır.
- A manservant is a man who works as a servant in a private house.
Tom güvenebileceğiniz bir insan türü.
- Tom is the kind of man you can trust.
Tom sevdiğim insan türüdür.
- Tom is the kind of man I like.
every man for himself.
Man the machine guns!.
Geordie Giv'is a bottle of dog man!.
Some people prefer apple pie, but me, I'm a cherry pie man.
I always wanted to be a guitar man on a road tour, but instead I'm a flag man on a road crew.
He's more a man than any pair of rats of you in this here house.
The shipped was manned with a small crew.
God created man male and female, after his own image, in knowledge, righteousness, and holiness, with dominion over the creatures.
... Arthur: OH MAN, THAT WAS GOOD! ...
... - YOUR MOM DID IT PRETTY EASILY. - THAT'S IT, MAN. ...