O hurdayı öyle yüksek bir fiyata gerçekten sattığına inanamıyorum.
- I can't believe that you really sold that junk for such a high price.
Bu hurdadan kurtulalım.
- Let's get rid of this junk.
Ivır zıvır yiyecek yemekten vazgeçmek için irade gücüne sahip olmadığım için kendimden nefret ediyorum.
- I hate myself for not having the will power to quit eating junk food.
Bütün bu ıvır zıvırdan kurtulabilir misin?
- Could you get rid of all this junk?
Kuzenim bir esrarkeştir.
- My cousin is a junkie.