make sure

listen to the pronunciation of make sure
Английский Язык - Турецкий язык
tahkik etmek
unutmamak
garantiye almak
garantilemek
sağlam kazığa bağlamak
(deyim) güvence vermek
(deyim) inandırmak
emin ol

Onun evde olup olmadığından emin olmalıyım. - I must make sure whether he is at home or not.

Gitmeden önce ondan emin olmalısınız. - You should make sure of it before you go.

emin olmak

Tom kilitli olduğundan emin olmak için kapısını iki kez kontrol etti. - Tom double-checked his door to make sure it was locked.

Tom Mary'nin iyi zaman geçirdiğinden emin olmak için zahmete katlandı. - Tom went out of his way to make sure Mary had a good time.

-dan emin olmak, -i sağlama almak, -i temin etmek
kontrol etmek, bakmak
emin olmak için gerekeni yapmak: Make sure the door is locked! Kapıyı kontrol et!/Kapı kilitli mi, bir bak! Make sure he doesn't come! Ne
bakmak
garanti etmek
sağlama bağlamak
temin etmek
sağlama almak
ensure
garantiye almak
ensure
{f} sağlama almak
ensure
{f} sağlamak

Bu tür hataların gelecekte olmamasını sağlamak için elimden geleni yapacağım. - I will do my best to ensure that such mistakes do not occur in future.

Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir. - Everyone can help ensure that sentences sound correct, and are correctly spelled.

make sure of
Emri pekiştirmek için kullanılır: Make sure she's here at eight! Ne yapıp edip onun
make sure of
(bir şeyin) doğru olup olmadığından emin olmak
make sure that
sağlama almak
make sure of
elbette
make sure of
eminim
make sure of
emin ol

Bundan emin olacağız. - We'll make sure of it.

Ondan önce, gerçekten emin olsak iyi olur. - Before that, we had better make sure of the fact.

make sure of
mutlaka
make sure of
kesinlikle
make sure of
sanırım
make sure you've got a life jacket
can yeleğinizi takmayı unutmayın
ensure
{f} garanti etmek
ensure
{f} sigorta etmek
ensure
garantıye almak
ensure
sağlamak temin etmek
ensure
(Ticaret) teminat altına almak
ensure
olmasını kesinleştirmek
ensure
emin ol
ensure
(olmasını) kesinleştirmek
ensure
(İnşaat) kesinleştirmek, sağlamak
make a sure
make a emin
ensure
garanti et
ensure
(Mukavele) sağlamak, kesinleştirmek, garanti etmek
Английский Язык - Английский Язык
To verify; to recheck; to use extra care or caution

When you leave, make sure you lock the door behind you.

make certain, verify
make a point of doing something; act purposefully and intentionally
ensure
make sure of
cinch
make sure

    Турецкое произношение

    meyk şûr

    Произношение

    /ˈmāk ˈsʜo͝or/ /ˈmeɪk ˈʃʊr/

    Этимология

    [ 'mAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English macian; akin to Old High German mahhOn to prepare, make, Greek magEnai to be kneaded, Old Church Slavonic mazati to anoint, smear.

    Общие Словосочетания

    make sure that, make sure of

    Видео

    ... And I think that we need to make sure that the prices of ...
    ... that would make sure that we are rebuilding our infrastructure -- ...
Избранное