make sharp

listen to the pronunciation of make sharp
Английский Язык - Турецкий язык
keskinleştir
sharpen
keskinleştirmek

Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum. - I want a knife to sharpen my pencil with.

sharpen
{f} (bıçağı) bilemek
sharpen
bile

Tom Mary'ye bir bıçağı nasıl bileyeceğini gösterdi. - Tom showed Mary how to sharpen a knife.

Tom bıçağı bilerken mutfak masasında oturdu. - Tom sat at the kitchen table, sharpening a knife.

make a sharp sound
keskin ses çıkar
sharpen
sivrilmek
sharpen
keskinleşmek
sharpen
bilemek

Bir ağacı devirmek için sekiz saatim olsa, ilk altı saati baltayı bilemek için kullanırım. - If I had eight hours to chop down a tree, I'd spend the first six hours sharpening the ax.

sharpen
{f} sertleştirmek
sharpen
{f} açmak
sharpen
ekşileştirmek
sharpen
keskinleştir

Bıçakların nasıl keskinleştirileceğini bilir. - He knows how to sharpen knives.

Bu bıçağı benim için keskinleştirir misin, lütfen? - Could you sharpen this knife for me, please?

sharpen
{f} teşvik etmek
sharpen
{f} (zekâyı) geliştirmek
sharpen
{f} sivriltmek
sharpen
sharpener bileyici
sharpen
kalemtıraş
sharpen
{f} inceltmek
Английский Язык - Английский Язык
sharpen
make sharp

    Турецкое произношение

    meyk şärp

    Произношение

    /ˈmāk ˈsʜärp/ /ˈmeɪk ˈʃɑːrp/

    Видео

    ... breaking cryptocrystalline silicates to make sharp edges, ...
Избранное