Sevinç gözyaşları onların yanaklarından aktı.
- Tears of joy rained down their cheeks.
Habere sevinçten çıldırmış olabilir.
- She may well be beside herself with joy at the news.
Neşeli beklentiyle doldurulduk.
- We were filled with joyful expectation.
Üzüntüyü paylaşmak neşeyi paylaşmaktan daha kolaydır.
- It is easier to sympathize with sorrow than to sympathize with joy.
Müziğin olduğu yerde eğlence var.
- Where there is music there is joy.
Müzik öfkeye ses, eğlenceye şekil verir.
- Music gives sound to fury, shape to joy.
Ne mutluluk ne de üzüntü sonsuza kadar sürebilir.
- Neither joy nor sorrow can last forever.
Acı riski olmadan, mutluluk ve sevinç olamaz.
- Without the risk of pain, there can be no happiness and joy.