make fast

listen to the pronunciation of make fast
Английский Язык - Турецкий язык
hızlandır
şamandıra
sağlamlaştırmak
(Fiili Deyim ) 1- sıkıca bağlamak 2- sıkıca kapamak
kilitlemek
sıkmak
sıkı bağlamak
secure
güvenliğini sağlamak
secure
(Kanun) teminat altına almak
secure
emniyete almak
secure
güvence altına almak
secure
güvende

Küçük çocuk babasının kollarında kendini güvende hissetti. - The little boy felt secure in his father's arms.

Mali açıdan güvendeyim. - I'm financially secure.

secure
güvencede
secure
şüphesiz
secure
kuşkusuz
secure
sıkı sıkı kapalı
secure
güvenli

Birçok kişi, altının en güvenli yatırım olduğunu hissediyor. - Many people feel that gold is the most secure investment.

O çocuk annesinin kollarında güvenli hissetti. - That child felt secure in his mother's arms.

secure
{f} güven altına al
secure
emin

Güvenli ve emin hissediyorum. - I feel safe and secure.

Emniyet kemerinizin güvenle bağlanmış olduğundan emin olun. - Please make sure that your seat belt is securely fastened.

makefast
şamandıra
makefast
iskele babası
makefast
palamarın bağlandığı iskele babası veya şamandıra
secure
{f} ele geçirmek, elde etmek
secure
{f} iyice kapamak
secure
ele geçirmek
secure
{f} sıkıca kapatmak
secure
tehlikeden uzak
secure
{s} sağlam

Bir koltuğu sağlama almak için yapman gereken bütün şey sırada beklemektir. - All you have to do to secure a seat is to wait in line.

Diğerlerine yardım etmeden önce kendi maskeni sağlamlaştır. - Secure your own mask before helping others.

Английский Язык - Английский Язык
To secure a line
To attach a line to something so that it will not move
To tie onto
secure
make fast

    Турецкое произношение

    meyk fäst

    Произношение

    /ˈmāk ˈfast/ /ˈmeɪk ˈfæst/

    Этимология

    [ 'mAk ] (verb.) before 12th century. Middle English, from Old English macian; akin to Old High German mahhOn to prepare, make, Greek magEnai to be kneaded, Old Church Slavonic mazati to anoint, smear.

    Видео

    ... changes we need to make fast enough. ...
Избранное