Kıskançlık, Tom'un zihnini karartmaya başlıyor.
- The jealousy is starting to darken Tom's mind.
Nisan ayının sonunda, Sarı Nehrin suyu karardı.
- At the end of April, the water of the Yellow River had darkened.
Kıskançlık, Tom'un zihnini karartmaya başlıyor.
- The jealousy is starting to darken Tom's mind.
Hava duman tarafından karartıldı.
- The air was darkened by the smoke.