Определение major(ip) в Английский Язык Турецкий язык словарь
- major general
- tümgeneral
- major
- büyük
Yeni yasa büyük bir reformdu.
- The new law was a major reform.
Tenislerdekilerle karşılaştırılabilen dört büyük golf turnuvası hangileridir.
- What are the four major golf tournaments comparable to the ones in tennis?
- major
- {s} başlıca
O başlıca şikayetimdi.
- That was my major complaint.
Çözülmesi gereken başlıca üç sorunumuz var.
- We've got three major problems that need to be solved.
- major
- asıl
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
- major
- büyük, başlıca ana
- major
- {i} (üniversitede) asıl branş
- major
- {i} branş
Tom mimariyi asıl branş olarak seçiyor.
- Tom is majoring in architecture.
Tom üniversitede edebiyatı asıl branş olarak aldı.
- Tom majored in literature at the university.
- major depression
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ağır depresyon
- major
- {i} majör
Tom bir müzik majörü değil.
- Tom isn't a music major.
- major
- {f} branşı doğrultusunda yoğunlaşmak
- major
- f., A.B.D. in (üniversitede) -i asıl branş olarak almak
- major
- {i} binbaşı
Ben bir İngiliz binbaşıydım.
- I was an English major.
Binbaşı Anderson savaşı durdurmaya hazırdı.
- Major Anderson was ready to stop fighting.
- major
- (Muzik) majör (gam)
- major
- (Ticaret) daha deneyimli
- major
- (Eğitim) anadal
- major
- rütbece daha büyük
- major
- (Eğitim) asıl branş (üniversitede)
- major
- azam
- major ablution
- gusül
- major activity
- (Askeri) ana faaliyet
- major assembly
- (Askeri) ana komple parça
- major axis
- büyük eksen
- major compenent
- (Askeri) ana aksam
- major component
- (Askeri) ana aksam
- major contribution
- büyük katkı
- major disaster
- büyük afet
- major earthquake
- (Çevre) büyük deprem
- major fleet
- (Askeri) ana filo
- major port
- (Askeri) ana liman
- major premise
- büyük terim
- major premise
- büyük önerme
- major road
- anayol
- major taxpayers
- (Ticaret) büyük mükellefler
- major variation
- (Tıp) başlıca değişiklik
- major weapon system
- (Askeri) ana silah sistemi
- major
- büyük önerme
- major
- daha büyük
- major
- daha önemli
- major
- esas
Esas branş olarak hangi konuyu seçtin?
- What subject do you major in?
Esas branşım orta çağ Avrupa tarihidir.
- My major is medieval European history.
- major
- esas dal
- major
- (birdemde) ana dal
- major
- reşit
- major arc
- büyük yay
- major axis
- ana eksen
- major diatonic scale
- majör diyatonik gam
- major key
- majör perdesi
- major key
- ton minör
- major league
- büyük lig
- major lobe
- ana kulak
- major power
- çoğunluk gücü
- major premiss
- büyük önerme
- major scale
- majör gamı
- major term
- büyük terim
- major-domo
- başkâhya
- major
- {s} müz. (gam) majör
- major
- {i} müz. majör
- major category
- ana kategori
- major cause
- Asıl sebep
- major domo
- büyük Domo
- major file
- büyük dosya
- major function
- temel fonksiyonu
- major histocompatibility complex
- MHC kompleksi
- major hope
- büyük umut
- major in
- Bir konuda akademik olarak uzmanlaşmak
- major mode
- major mod
- major offence
- büyük suç
- major operation
- büyük operasyon
- major party
- büyük parti
- major planets
- büyük gezegenler
- major pointer
- büyük ibre
- major premise
- büyük öncül
- major ritual impurity
- (Din) Büyük hades, cünup olma hali
- major strand
- ana esas
- major suit
- büyük takım
- major version
- (Bilgisayar) Ana sürüm
- major
- binbaşı/esas dal/reşit
- major
- {i} yetişkin
- major
- {s} önemli
Sigara içmek akciğer kanserinin en önemli nedenidir.
- Smoking is the major cause of lung cancer.
Tütün önemli ürünlerden biridir.
- Tobacco was one of their major crops.
- major
- (Tıp) a.1. Daha büyük (magnus'un süperlatif şekli); 2.Büyük
- major
- {i} reşit kimse
- major
- (Mukavele) ana, esas, majör, birincil
- major
- major yoğunlaş
- major
- {s} ergin, reşit
- major
- (Askeri) BİNBAŞI: Rütbesi yüzbaşı (captain) dan büyük ve yarbay (lieutenant colonel) den küçük olan ordu subayı
- major
- birinci disiplin
- major
- anaesasmajör
- major
- üniversitede öğrenimi belli bir konuda yoğunlaştırmak
- major
- bir üniver
- major
- başlıca bir mevzu takip etmek
- major
- {f} konusunda uzmanlaşmak
- major United States Army reserve commands
- (Askeri) ABD Kara Kuvvetleri ana depo komutanlığı
- major activity
- (Askeri) ANA FAALİYET: Kara ordusu menajman bünyesinin belli başlı bir görev tali bölümü. Her ana faaliyet; ayrı bir kara ordusu bütçe tahsisini ve harekat ve bakım bütçe tahsisinin ana bölümlerinden (bütçe programları veya bütçe tasarıları "budget projects") birini uygular
- major air pollutants
- (Çevre) başlıca hava kirleticileri
- major air pollutants
- (Jeoloji) ana hava kirleticileri
- major and minor caruncles
- (Anatomi) büyük ve küçük etçikler
- major army command
- (Askeri) üst komutanlık
- major army command
- (Askeri) ana komutanlık
- major army command
- (Askeri) ANA KOMUTANLIK, ÜST KOMUTANLIK: Kara Kuvvetleri Komutanlığı Karargahının birinci derece astı durumunda olan ve bu karargahın yetkisi dahilinde kurulan Kara ordusu sahra komutanlığı. Ana sahra ordusu komutanlığı (major army field command) terimi yerine, tercihen, ana komutanlık terimi kullanılacaktır
- major army field command
- (Askeri) ANA SAHRA ORDUSU KOMUTANLIĞI, ÜST SAHRA ORDUSU KOMUTANLIĞI: Bak. "Major army command"
- major assembly
- (Askeri) ANA KOMPLE PARÇA: Özel bir kimliğe sahip müstakil cihaz. Çalışmaya hazır vaziyette monte edilmiş, fakat bir nihai madde veya komple malzemenin bir kısmı olarak kullanılmak veya buna yerleştirilmek üzere hazırlanmış ana parçalar grubu. Ayrıca bakınız: "end products"
- major axis of ellipse
- elipsin büyük ekseni
- major axis of ellipse
- elipsin büyük çapı
- major basin
- ana havza
- major basin
- ana tekne
- major basin
- ana çanak
- major border crossing points
- (Askeri) Önemli hudut kapıları
- major budget issue
- (Askeri) ana bütçe dağıtımı
- major calory
- (Kimya) büyük kalori
- major change
- (Askeri) büyük değişme
- major combination
- (Askeri) komple malzeme
- major combination
- (Askeri) kombine malzeme
- major combination
- (Askeri) KOMPLE KOMBİNE MALZEME: Müstakil olarak kullanılmaya imkan verecek malzemesi tamam, iki veya daha çok komple malzemeden ibaret, bileşik bir cihaz
- major command
- (Askeri) üst komutanlık
- major command
- (Askeri) ana komutanlık
- major command (USAF)
- (Askeri) ana komutanlık (Birleşik Devletler Hava Kuvvetleri (USAF))
- major commodities
- (Ticaret) başlıca hammaddeler
- major component
- (Askeri) ANA AKSAM: Bak. "component"
- major depressive disorder
- (Pisikoloji, Ruhbilim) majör depresif rahatsızlık
- major depressive episode
- (Pisikoloji, Ruhbilim) ağır depresif vaka
- major disagreement
- en temel anlaşmazlık
- major disaster
- (Askeri) BÜYÜK AFET, FELAKET: Sebep olduğu hasar, meşahhat veya ıstırabın hafifletilmesinde, devlet ve mahalli hükümetlerin gayretlerini ve mevcut kaynaklarını bütünlemek için, federal hükümetin felaket yardımı (disaster assistance) yapmasını gerektirecek önemde ve çapta olduğu veya olabileceği, C. Başkanı tarafından kararlaştırılmış, su baskını, yangın, şiddetli kasırga veya diğer bir afet. Ayrıca bak. "Domestic emergency"
- major domo
- başkâhya
- major domo
- kâhya
- major enemy concentration
- (Askeri) önemli düşman yığınağı
- major enemy concentration
- (Askeri) Önemli düşman toplanması, yığınağı
- major enemy concentration
- (Askeri) önemli düşman toplanması
- major epilepsy
- (Pisikoloji, Ruhbilim) majör epilepsi
- major equipment
- (Askeri,Ticaret) ana teçhizat
- major event code
- ana etkinlik kodu
- major field command
- (Askeri) ana sahra komutanlığı
- major field command
- (Askeri) ANA SAHRA KOMUTANLIĞI: Bak. "major army command"
- major fleet
- (Askeri) BÜYÜK/ANA FİLO: Deniz Kuvvetleri harekat kuvvetlerinin, bazı kıyı destek faaliyet merkezlerine sahip, belli başlı, daimi bir ast birliği. Halen, bu tipten iki filo vardır: Pasifik Filosu (Donanması) ve Atlantik Filosu (Donanması). Ayrıca bakınız: "Fleet. "
- major font
- (Bilgisayar) ana yazı tipi
- major force program
- (Askeri) ana kuvvet programı
- major four tidal components
- (Askeri) dört ana gelgit bileşeni
- major general
- (Askeri) TÜMGENERAL: Rütbesi Tuğgeneral (brigadier general) den büyük, Korgeneral (lieutenant general) den küçük kara ordusu subayı
- major grid lines
- Ana Kılavuz Çizgiler
- major innovation
- (Ticaret) büyük yenilik
- major item
- (Askeri) KOMPLE MALZEME: Tedarikinden sorumlu teknik sınıf veya makam tarafından ayrı ayrı sınıflandırılan mekanik veya elektronik bir malzeme veya malzemeler grubu. Komple malzemenin imali uzun zaman ihtiyaç gösterir. Mesela; komple telsiz cihazı, top vesaire. Ayrıca bakınız: "end item"
- major item
- (Askeri) komple malzeme
- major item material excess
- (Askeri) ihtiyaç fazlası ana malzeme
- major item of equipment
- (Askeri) BÜYÜK ÖNEMLİ ANA MALZEME
- major item status report
- (Askeri) KOMPLE MALZEME DURUM RAPORU
- major joint exercise
- (Askeri) büyük müşterek tatbikat
- major joint exercises
- (Askeri) BÜYÜK MÜŞTEREK TATBİKATLAR: Kuvvetlerden birinin teşebbüsü ve diğer bir veya daha çok kuvvetin iştirakiyle yapılan büyük ölçüde, müşterek manevralar. Ayrıca bakınız: "joint exercise"
- major maintenance
- (Askeri) komple bakım
- major medical assemblage
- (Askeri) komple seferi sıhhi malzeme
- major medical assemblage
- (Askeri) KOMPLE SEFERİ SIHHİ MALZEME: Bir denizaşırı sevkiyat (gönderme) kodu ile tanınan sıhhi ikmal maddeleri ve sıhhiye malzemesi topluluğu
- major nato commanders
- (Askeri) BÜYÜK NATO KOMUTANLARI: Büyük NATO komutanları; Atlantik Müttefik Yüksek komutanı, Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı ve kanal bölgesi Müttefik Baş Komutanıdır. Ayrıca bak. "commander (s) ", "Major Subordinate Commanders", "Principal Subordinate Commanders", "Subordinate Area Commanders"
- major nuclear power
- (Çevre) başlıca nükleer güç
- major nuclear power
- (Askeri) BÜYÜK NÜKLEER GÜÇ: Diğer tüm ülkelere nükleer ciddi bir tehdit oluşturmaya muktedir bir nükleer saldırı kuvvetine sahip herhangi bir ülke
- major nuclear power
- (Askeri) büyük nükleer güç
- major offense
- büyük suç
- major port
- (Askeri) ANA LİMAN: Açık deniz gemilerinden ayda 100.000 ton mal boşaltacak tesisleri, teçhizatı ve iki veya daha çok palamar yeri bulunan bir liman. Bu tip limanlar muhtemel nükleer hedeflerden sayılacaktır. Ayrıca bakınız: "port"
- major premise
- man. büyük önerme
- major principal stress
- maksimum asal gerilme
- major project
- esas proje
- major project
- ana proje
- major project
- büyük proje
- major psychiatric disorders
- (Tıp) majör psikiyatrik bozukluklar
- major repair
- büyük tamir
- major repair
- (Askeri) BÜYÜK ONARIM: Yenileştirmeyi, birçok parçaların değiştirilmesini veya özel aletler kullanılmasını gerektiren onarım işleri
- major repair
- (Askeri) büyük tamirat
- major repairs
- esas onarımlar
- major scale
- müz. majör gam
- major secondary item
- (Askeri) ikinci derecede ana madde
- major secondary item
- (Askeri) ikinci derecede ana malzeme
- major secondary item
- (Askeri) İKİNCİ DERECEDE ANA MALZEME, İKİNCİ DERECEDE ANA MADDE: Birim maliyeti, envanter yatırım ve yıllık sarfiyat bakımından büyük önem taşıyan ve kara kuvvetleri teknik karargahı seviyesinde analiz ve incelemeye ihtiyaç gösteren bir madde
- major stumbling block
- (Konuşma Dili) büyük engel
- major stumbling block
- (Konuşma Dili) temel engel
- major subject heading system
- ana başlık sistemi
- major subordinate command
- (Askeri) büyük ast komutanlık
- major subordinate command
- (Askeri) ana ast komutanlık
- major subordinate command; Military Sealift Command; military staff committee; m
- (Askeri) ana ast komutanlık; Askeri Deniz Ulaştırma Komutanlığı; askeri karargah komitesi; görev destek onayı
- major subordinate commander
- (Askeri) büyük ast komutan
- major subordinate commander
- (Askeri) ana ast komutan
- major subordinate commanders
- (Askeri) BÜYÜK TALİ KOMUTANLIKLAR: Belirli bir coğrafi bölge veya işlev için SACEUR ve SACLANT'a çalışmalarından sorumlu olan, NATO komutanlıklarına tahsis edilen isimdir. Ayrıca bak. "Major NATO Commanders; Principal Subordinate Commander; Subordinate Area Commander"
- major subsystem
- (Askeri) ANA TALİ SİSTEMİ: Bir silah sisteminin çalışma bütünlüğü için esas olan ana işletme parçası. Örneğin; motor hariç uçak, sevk düzeni, silahlar, güdüm ve muhabere sistemi gibi
- major subsystem
- (Askeri) ana tali sistem
- major task id
- (Bilgisayar) önemli görev kimliği
- major term
- man. büyük terim
- major theater war
- (Askeri) ana harekat alanı muharebesi
- major unit
- Ana Birim
- major water terminal
- (Askeri) ANA SU TERMİNALİ: Çok sayıda geminin büyük yük iskeleleri veya boşaltma ve yüklemeye elverişli demirleme yerlerinde, aynı zamanda demirleyebileceği tesisleri bulunan bir su yolu terminali. Büyük su yolu terminalleri; demiryolu, karayolu, hava ve iç su ulaştırma şebekelerine yakın ve nispeten geniş bir sahayı içine alan, muhafazalı kıyı sularında bulunur. Faaliyet alanı böyle bir yerin muhtemel bir nükleer hedef olarak alınabileceği göz önüne alınarak düzenlenir. Ayrıca bakınız: "water terminal"
- major water terminal
- (Askeri) ana su terminali
- major weapon system
- (Askeri) ANA SİLAH SİSTEMİ: Askeri acil durum, kritiklik veya kaynak ihtiyaçları nedeniyle Savunma Bakanlığı tarafından, ulusal çıkarlar açısından hayati olduğu belirlenen, sınırlı sayıdaki sistemler veya alt sistemlerden biri
- command sergeant major
- (Askeri) başçavuş
- degree/major
- (Bilgisayar) derece/eğitim
- deliver major blow
- ağır darbe indirmek
- drum major
- (Muzik) tambur majör
- force major
- (Kanun) mücbir sebep
- senior major
- (Askeri) kıdemli binbaşı
- sergeant major
- (Askeri) astsubay başçavuş (karacı)
- sergeant major
- başgedikli
- canis major
- büyükköpek
- sergeant major
- başçavuş