Tom neredeyse kahvesini döküyordu. - Tom almost spilled his coffee.
Tom neredeyse kahvesini döküyordu.
Tom almost spilled his coffee.
Ben senin masa örtüne kahve döktüm. - I spilled coffee on your tablecloth.
Ben senin masa örtüne kahve döktüm.
I spilled coffee on your tablecloth.
Aslında ne kadar petrol dökülmüş? - How much oil has actually been spilled?
Aslında ne kadar petrol dökülmüş?
How much oil has actually been spilled?