I didn't tell Tom about it because I didn't want to ruin his day.
- Onun gününü mahvetmek istemediğim için Tom'a ondan bahsetmedim.
I don't want to ruin your day.
- Ben gününü mahvetmek istemiyorum.
Tom orchestrated a plot to destroy the project.
- Tom projeyi mahvetmek için bir komplo düzenledi.