The traffic accident deprived the young man of his sight.
- Trafik kazası, genç adamı görme yeteneğinden mahrum etti.
The accident deprived him of his sight.
- Kaza onu görme yeteneğinden mahrum bıraktı.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
The worst solitude is to be destitute of sincere friendship.
- En kötü yalnızlık, samimi bir dosttan mahrum olmaktır.
Tom kararlılıktan yoksun.
- Tom istikrardan mahrum.