mahkumlar

listen to the pronunciation of mahkumlar
Турецкий язык - Английский Язык
prisoners

The prisoners were released. - Mahkumlar serbest bırakıldı.

He ordered them to release the prisoners. - Onlara mahkumları bırakmalarını emretti.

felonry
mahkum
convict

We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson. - Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.

Tom has at least one conviction for drunken driving. - Tom'un sarhoşken araba sürmekten en az bir mahkumiyeti var.

mahkum
confined to

He is confined to bed now. - O, şimdi yatağa mahkûm.

Tom was confined to a bed for three months. - Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.

mahkum
(Kanun) bane
mahkum
(Kanun) convicted

The convicted drug dealer was willing to comply with the authorities to have his death sentence reduced to a life sentence. - Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.

He was convicted of murder. - O, cinayetten mahkûm edildi.

mahkum
inmate

Many inmates on death row say they want to die. - Ölüm hücresindeki birçok mahkum ölmek istediklerini söylüyorlar.

Society is an insane asylum run by the inmates. - Toplum, mahkumlar tarafından işletilen bir akıl hastanesidir.

mahkum
prisoner

The prisoner was released. - Mahkûm serbest bırakıldı.

In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded. - Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.

mahkum
captive
mahkûm
con

Tom was confined to a bed for three months. - Tom üç ay boyunca bir yatağa mahkûm edildi.

Tom found the evidence we needed to convict Mary's killer. - Tom, Mary'nin katilini mahkum etmemiz için ihtiyacımız olan delili buldu.

mahkum
lag
mahkum
imprisoned
mahkum
prisoning
mahkum
con

He is confined to bed now. - O, şimdi yatağa mahkûm.

We now have all the evidence we need to convict Tom Jackson. - Şu anda Tom Jackson'u mahkûm etmek için ihtiyacımız olan tüm kanıta sahibiz.

mahkum
damned
mahkum
internee
mahkûm
law sentenced, condemned
mahkûm
sentenced, condemned, in chains; obliged to, forced to; convict
mahkûm
doomed to, destined to (an unhappy fate)
mahkûm
obliged to, forced to
mahkûm
person under sentence, convict
prangalı mahkumlar dizisi
chain gang
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение mahkumlar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

MAHKÛM
(Osmanlı Dönemi) Aleyhinde hüküm verilmiş olan. Dâvayı kaybedip cezalanan
MAHKÛM
(Osmanlı Dönemi) Birisinin hükmü altında bulunan
MAHKÛM
(Osmanlı Dönemi) Zorunda ve mecburiyetinde olma. Katlanma
mahkum
Hüküm giymiş, hükümlü
mahkum
Hüküm giymiş kimse
mahkum
Kötü bir sonuca varması kaçınılmaz olan
mahkum
Zorunda olan, mecbur
mahkumlar
Избранное