Senin ayaklarını ıslatmaktan korkma.
- Don't be afraid to get your feet wet.
Tom ayaklarını ıslatmaktan nefret eder.
- Tom hates to get his feet wet.
Zemin ıslak görünüyor.
- The ground seems wet.
Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
- This kind of shoe is apt to slip on wet ground.
Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır.
- The United States is made up of 50 states.
Komite on üyeden oluşmaktadır.
- The committee is made up of ten members.
Hava çok soğuk değildi, ama her zaman yağışlıydı.
- It was not very cold, but it was always wet.
Bu yağışlı havadan bıktım.
- I am fed up with this wet weather.
Hiç kimse kendi ellerini ıslatmadan başkasının gözyaşlarını kurulayamaz.
- No one can dry another's tears without wetting his own hands.
İyi ki kimse ıslanmadı.
- Luckily nobody got wet.