Kaldırım iyi korunmuştur.
- The sidewalk is well maintained.
Kaldırım iyi korunmuştur.
- The sidewalk is well maintained.
Tom suçsuzluğunu korumuştur.
- Tom has maintained his innocence.
Bu kırık vazo onarılamaz.
- This broken vase cannot be repaired.
Tom benim için saatimi onardı.
- Tom repaired my watch for me.