Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.
Bir çılgınla benim aramdaki tek fark benim bir çılgın olmamamdır.
- The only difference between me and a madman is that I'm not mad.
Eşiniz size çok kızgın.
- Your wife is mad at you.
Niçin bana kızgınsın?
- Why are you mad at me?
O, müziği deli gibi seviyor.
- He is mad about music.
Ultraviyole ışınlarının ani artışı araştırmacıları ozon deliklerinin varlığına inandırdı.
- The sudden increase of ultraviolet rays made the researchers believe in the existence of ozone holes.
Aşk iksiri içtikten sonra delice aşık oldular.
- They fell madly in love after drinking a love potion.
Ona delice aşık oldu.
- He fell madly in love with her.
O, bir deli gibi hareket etti.
- He acted like a madman.
O, müziği deli gibi seviyor.
- He is mad about music.
Bir hasta geç dönem kürtaj yapılabilir mi?
- Can a case be made for late-term abortions?
Hasta tamamen iyileşti.
- The patient made a full recovery.
Kırık kapıya geçici bir onarım yaptım.
- I made a temporary repair to the broken door.
Dört yaşındaki Amerikalı turist, aslında, Sichuan eyaletinin ünlü mayhoş mutfağına rağmen tamamen baharatlı sığır etinden yapılmamış olduğunu farkettiği için hayal kırıklığına uğradı.
- A four-year-old American tourist was disappointed to realize that, in fact, the Sichuan province is not entirely made of spicy beef, in spite of its famously piquant cuisine.
Çok sinirliyken iyiyle kötüyü ayırmaya çalışmanın bir faydası yoktur.
- It is no use trying to separate the sheep from the goats while in a state of madness.
Hiçkimseye sinirli değilim.
- I'm not mad at anybody.
O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.
- He was so sad that he almost went mad.
madder colour:.
A mad dog.
There's always mad girls at those parties.
It's mad hot today.
He that mads others, if he were so humoured, would be as mad himself, as much grieved and tormented .
He's got this mad idea that he's irresistible to women.
My brother, quiet as a cat, seems perfectly contented with the internal feelings of his felicity. The Marquis, mad as a kitten, is all in motion to express it, from tongue to heel.
Are you mad at me?.
Aren't you just mad for that red dress?.
It was his silence which made her angry.
- It was his silence that made her angry.
It is quite natural for her to get angry.
- It is completely natural for her to be mad.