Tom would have liked to attend Mary's party. Unfortunately, he had other things he had to do.
- Tom Mary'nin partisine katılmayı isterdi. Maalesef, yapmak zorunda olduğu başka şeyler vardı.
Unfortunately, Tom refused to help us.
- Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.
Err! Sorry, you are incorrect!
- Err! Maalesef, hatalısın!
Sorry, you're calling the wrong number.
- Maalesef, yanlış numarayı arıyorsunuz.
I am afraid he won't come.
- Maalesef o gelmeyecek.
I am afraid none of you are capable of doing the job. We will be taking our business elsewhere.
- Maalesef hiç biriniz işi yapma yeteneğine sahip değilsiniz. Biz işimizi başka bir yere götürüyor olacağız.
This train left Aomori thirty minutes late, so we won't arrive at Tokyo before noon, I'm afraid.
- Bu tren Aomori'den yarım saat geç ayrıldı, bu yüzden maalesef Tokyo'ya öğleden önce varamayacağız.
I'm afraid I have neuralgia.
- Maalesef nevraljim var.
Unfortunately, that rumor is true.
- Maalesef, söylenti gerçektir.
Unfortunately, Tom refused to help us.
- Maalesef, Tom bize yardım etmeyi reddetti.
Ne yazık ki bu şarkının güftesini bulamıyorum.
- Maalesef bu şarkının sözlerini bulamıyorum.