It may not appeal to some, but I prefer to remain a salaried man; I don't have to worry so much about making both ends meet.
- Bazı insanların ilgisini çekmeyebilir fakat maaşlı bir adam kalmayı tercih ediyorum; Geçinmek için çok fazla kaygılanmak zorunda değilim.
That young man deserves a raise in his wages.
- O genç adam, maaşındaki bir artışı hak ediyor.
Next year, the wages do increase, but most of the increase will disappear due to inflation.
- Gelecek yıl maaşlara zam yapılacak ama enflasyon yüzünden zammın çoğu eriyecek.
Tom advanced Mary two week's salary.
- Tom Mary'ye iki haftalık maaş avansı verdi.
My salary doesn't allow us to live extravagantly.
- Benim maaşım bizim müsrifçe yaşamamıza izin vermez.
Recently, they have not been giving her her paycheck on time.
- Son zamanlarda, ona maaş çekini zamanında vermiyorlar.
I'm not cut out for gambling. Maybe I'm just unlucky, but working for my pay is more of a sure thing.
- Ben kumar için biçilmiş kaftan değilim. Belki sadece şanssızım fakat maaşım için çalışmak daha emin bir şeydir.
I spent all my wages in one day.
- Ben bütün maaşımı bir günde harcadım.
I paid his wages on the spot.
- Maaşını hemen ödedim.