The main store of 1000 36-bit words seemed large at the time.
This operation stores the result on the stack.
This building used to be a store for old tires.
We had no customers, so we shut the shop early.
- Müşterimiz yoktu, bu yüzden mağazayı erken kapattık.
There’s a new long fishing rod in the shop.
- Mağazada yeni bir uzun balık oltası var.
My uncle has a store along the street.
- Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
My mother bought some apples at a fruit store.
- Annem, bir meyve mağazasından biraz elma aldı.
We run the store jointly.
- Biz mağazayı birlikte çalıştırıyoruz.
I don't know what is in store for me in the future.
- Gelecekte benim için mağazada ne olduğunu bilmiyorum.
We have a few surprises in store for her.
- Mağazada onun için birkaç sürprizimiz var.