Corn is the most highly subsidized crop in America.
- Mısır, ABD'de en çok mali destek alan tarım ürünüdür.
Cornbread goes well in cupcake pans.
- Mısır ekmeği, muffin pankek ile iyi gider.
In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
- On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
Almost all the world condemns Hosni Mubarak because he made the Egyptian people poor.
- Tüm Mısır halkını fakirleştirdiğinden dolayı neredeyse tüm dünya Hüsnü Mübarek'i kınıyor.
Cats were domesticated by the Egyptians.
- Kediler, Mısırlılar tarafından evcilleştirilmiştir.
Cleopatra learned to speak Egyptian.
- Kleopatra, Mısır dilini konuşmayı öğrendi.
France has banned a strain of genetically modified maize.
- Fransa, genetiği değiştirilmiş bir mısır türünü yasakladı.
I eat cornflakes for breakfast.
- Kahvaltı için mısır gevreği yerim.
I need some milk for my cereal.
- Mısır gevreğim için biraz süte ihtiyacım var.
Tom poured milk on his cereal.
- Tom sütü mısır gevreğine döktü.
Tom followed John across a cornfield.
- Tom bir mısır tarlasınında John'u izledi.
Have you ever eaten chocolate-covered popcorn?
- Hiç çikolata kaplı patlamış mısır yedin mi?
Would you like some popcorn?
- Biraz patlamış mısır ister misiniz?