The trumpet is a musical instrument.
- Trompet müzikal bir enstrümandır.
What kind of music do you like?
- Ne tür müzik seversin?
Tom is sitting next to the jukebox.
- Tom, müzik kutusunun yanında oturuyor.
As I entered the bar, I heard a sad song playing on the jukebox.
- Ben bara girdiğimde müzik kutusunda hüzünlü bir müzik çaldığını duydum.
He could not buy the stereo set at such a price.
- Böyle bir fiyata müzik seti satın alamazsın.
I got a new stereo at that store.
- O dükkânda yeni bir müzik seti aldım.
What's playing at the Music Box Theater?
- Müzik Kutusu Tiyatrosunda ne oynuyor?
My aunt asked me to buy her a music box from Italy.
- Halam benim ona İtalya'dan bir müzik kutusu almamı istedi.
Tom opened a music school in Boston.
- Tom Boston'da bir müzik okulu açtı.
Dan attended a prestigious music school.
- Dan prestijli bir müzik okuluna başladı.
A few months later he left the rock band.
- Birkaç ay sonra o rock müzik grubunu terk etti.
How many bands will be playing tonight?
- Bu gece kaç tane müzik grubu çalıyor olacak?
She hates country music.
- O country müzikten nefret eder.
Tom is a country music legend.
- Tom bir country müzik efsanesidir.
She listens to religious music.
- O, dini müzik dinler.
Tom was a jazz guitarist before he started playing country music.
- Tom kantri müzik yapmaya başlamadan önce bir caz gitaristiydi.
Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
- Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
My favorite music is pop music.
- Benim en sevdiğim müzik pop müziktir.
My most favorite style of music is pop music.
- En çok sevdiğim müzik türü pop müziktir.
Tom is quite knowledgeable about modern popular music.
- Tom modern popüler müzik hakkında oldukça bilgili.
Young people like popular music.
- Genç insanlar popüler müzikten hoşlanır.