Music is a universal language.
- Müzik evrensel bir dildir.
When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
- Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
Tom put some money in the jukebox.
- Tom müzik kutusuna biraz para koydu.
As I entered the bar, I heard a sad song playing on the jukebox.
- Ben bara girdiğimde müzik kutusunda hüzünlü bir müzik çaldığını duydum.
Is there a stereo in your bedroom?
- Yatak odanda bir müzik seti var mı?
I got a new stereo at that store.
- O dükkânda yeni bir müzik seti aldım.
I got a music box for my birthday.
- Doğum günüm için bir müzik kutusu aldım.
My aunt asked me to buy her a music box from Italy.
- Halam benim ona İtalya'dan bir müzik kutusu almamı istedi.
I am listening to country music.
- Ben country müzik dinliyorum.
Mary likes country music.
- Mary, country müzikten hoşlanır.
She listens to religious music.
- O, dini müzik dinler.
Tom was a jazz guitarist before he started playing country music.
- Tom kantri müzik yapmaya başlamadan önce bir caz gitaristiydi.
Tom and Mary are sitting at a table over near the jukebox.
- Tom ve Mary Paralı müzik kutusunun yanında bir masada oturuyorlar.
Ariana Grande is one of the best pop musical artists in the United States.
- Ariana Grande, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en iyi pop müzik sanatçılarından biridir.
My favorite music is pop music.
- Benim en sevdiğim müzik pop müziktir.
Roger Miller's Dang Me was a hit with country music fans and with popular music fans too. It sold millions of copies.
- Roger Miller'ın Dang Me'si Amerikan folk müziği fanatikleri arasında ve popüler müzik fanatikleri arasında da bir liste başıydı. O miyonlarca adet sattı.
Tom is quite knowledgeable about modern popular music.
- Tom modern popüler müzik hakkında oldukça bilgili.