We want to break off this negotiation.
- Biz bu müzakereyi bozmak istiyoruz.
Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
- İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
When will the debate take place?
- Müzakere ne zaman gerçekleşecek?
We delegated him to negotiate with them.
- Onlarla müzakere yapması için onu atadık.
The commander refused to negotiate.
- Komutan müzakere etmeyi reddetti.
Sorun, Tom'un görüşmeye tamamen gönülsüz olması.
- Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.