They disputed the ownership of the land for years.
- Onlar yıllarca toprak mülkiyetini tartıştı.
Ownership is an option.
- Mülkiyet bir seçenektir.
He handed over all his property to his son.
- Tüm mülkiyetini oğluna bağışladı.
You are trespassing on private property.
- Özel mülkiyete izinsiz giriyorsunuz.