Among the audience, there were teachers, lawyers, engineers, and so on.
- Seyirciler arasında öğretmenler, avukatlar, mühendisler ve benzerleri vardı.
Engineers try to take advantage of nature rather than try to understand it.
- Mühendisler, tabiatı anlamaktan ziyade, onu kullanmaya çalışırlar.
Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
- Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
The young engineer lacked experience.
- Genç mühendisin deneyimi yoktu.