Sanat bir lüks değil fakat bir gerekliliktir.
- Art is not a luxury, but a necessity.
Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi.
- Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.
Aynı şekilde, sıradan insanların böylesine lüks malları satın almaya parasal güçleri yetemez.
- As it is, ordinary people cannot afford to purchase such luxuries.
You'd think being born into the lap of luxury would encourage indolence, but that's not the case for Kilian Hennessy .
... always on the road, because I just -- I don't have the luxury of saying, "Well, I have to ...
... and wait occasions considered a luxury ...