Tom iyi görünümlü ve karizmatiktir.
- Tom is good looking and charismatic.
O yaşına göre yakışıklı.
- He's good looking for his age.
O gerçekten yakışıklı.
- He's really good looking.
O yakışıklı bir adam.
- He's a good-looking man.
Tom yakışıklı bir adam.
- Tom is a good-looking man.
O, güzel olduğunu söyledi.
- She said that she was good-looking.
Güzel bir kızla tanışmak istiyor.
- He wants to meet that good-looking girl.
O hanım çok güzel gözüküyor.
- That lady is very good looking.
Bu kadın çok güzel görünüyor.
- This woman is very good looking.