Buna bir göz atmak ister misin?
- Would you like to take a look at it?
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Meg bile bana bakmadı.
- Meg didn't even look at me.
Bu Japon arabasına bak.
- Look at this Japanese car.
Sabah güneşi bakmak için çok parlak.
- The morning sun is too bright to look at.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.