Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
I have three points on my licence.
- Benim lisansımda üç nokta var.
The police suspended Tom's licence on the spot.
- Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
You'll be receiving your license in the mail.
- Posta ile lisansını alacaksın.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.
I have a master's degree in mathematics.
- Matematikte yüksek lisans derecem var.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.