Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
- Tom doesn't need any more soap. Mary gave him enough to last a lifetime.
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Tatoeba: Annenin hayatı boyunca şimdiye kadar söyleyebildiğinden daha fazla cümleye sahibiz.
- Tatoeba: We've got more sentences than your mom could ever say in her lifetime.
Ay ve güneş mükemmel bir çizgi olduğunda buna tam tutulma denir.Bunlar çok nadirdir.Çoğu kişi hayatları boyunca bir tane görür.
- When the Moon and Sun are in a perfect line, it is called a total eclipse. These are very rare. Most people only see one in their lifetime.
Bu, bir ömür boyu süren fırsattır.
- This is the opportunity of a lifetime.
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
- Tom doesn't need any more soap. Mary gave him enough to last a lifetime.
Bu bir ömür boyu şanstır.
- This is the chance of a lifetime.
Tom'un daha fazla sabuna ihtiyacı yok. Mary ona bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
- Tom doesn't need any more soap. Mary gave him enough to last a lifetime.
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğun zamandır.
- The best time of life is when you are young.
Yaşamın en iyi zamanı genç olduğumuz zamandır.
- The best time of life is when we are young.
I've been waiting a lifetime for a train.