I have three points on my licence.
- Benim lisansımda üç nokta var.
I had my licence renewed a week ago.
- Bir hafta önce lisansımın süresini uzattım.
Of course, a license is needed to operate a crane.
- Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
I have a master's degree in mathematics.
- Matematikte yüksek lisans derecem var.
He has a master's degree in mathematics.
- O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.
Isn't he the graduate student of the University of Rome?
- O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?
I'm planning to go to graduate school.
- Yüksek Lisans okuluna gitmeyi planlıyorum.