lezzetle

listen to the pronunciation of lezzetle
Турецкий язык - Английский Язык
to taste
Depending on personal taste

Add garlic to taste.

lezzet
{i} flavor

This dish has a strong flavor of garlic. - Bu yemek güçlü bir sarımsak lezzetine sahip.

The cough syrup has a licorice flavoring. - Öksürük şurubunun bir meyan kökü lezzeti var.

lezzet
taste

Garlic is used to improve the taste of food. - Sarımsak yemeğin lezzetini artırmak için kullanılır.

Would you like to taste this yummy cake? - Bu lezzetli keki tatmak ister misin?

lezzet
{i} flavour

This may be pulao, but it's completely flavourless. - Bu pilav olabilir ama tamamen lezzetsiz.

India has a cuisine rich in regional flavour. - Hindistan'ın bölgesel lezzet açısından zengin bir mutfağı vardır.

lezzet
{i} smack
lezzet
daintiness
lezzet
zest

Wit gives zest to conversation. - İnce espri konuşmaya lezzet verir.

lezzet
savouriness
lezzet
relish
lezzet
flavour [Brit.]
lezzet
good taste
lezzet
savour [Brit.]
lezzet
savouriness [Brit.]
lezzet
taste, flavour, flavor, savour, savor; pleasure, enjoyment, zest
lezzet
lusciousness
lezzet
sapidity
lezzet
sauce

The longer you let the tomato sauce simmer, the tastier it will be. - Domates sosunu ne kadar uzun kaynatırsan o kadar lezzetli olur.

The roast beef was delicious with horseradish sauce. - Kızartma sığır eti, yabanturpu sosu ile lezzetliydi.

lezzet
salt

Too much salt will kill the flavor. - Çok fazla tuz, lezzeti öldürür.

The addition of salt greatly improved the flavor. - Tuz ilavesi lezzeti adamakıllı artırdı.

lezzet
pleasure, enjoyment
lezzet
savoriness
lezzet
savor
lezzet
taste, flavor
lezzet
{i} savour

This restaurant serves savoury meals. - Bu restoran lezzetli yemekler servis eder.

lezzet
sapor
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение lezzetle в Турецкий язык Турецкий язык словарь

LEZZET
(Osmanlı Dönemi) (C.: Lezzât) Tad, çeşni. Hoş ve güzel olan şey.(Dünyanın âkıbeti ne olursa olsun, lezaizi terketmek evlâdır. Çünki, âkıbetin ya saadettir, saadet ise şu fâni lezaizin terkiyle olur. Veya şekavettir. Ölüm ve idam intizarında bulunan bir adam, sehpanın tezyin ve süslendirilmesinden zevk ve lezzet alabilir mi? Dünyasının âkıbetini küfür sâikasiyle adem-i mutlak olduğunu tevehhüm eden adam için de terk-i lezaiz evlâdır. Çünki, o lezaizin zevaliyle vukua gelen hususi ve mukayyed ademlerden adem-i mutlakın elîm
Lezzet
(Osmanlı Dönemi) TİRB
Lezzet
(Osmanlı Dönemi) DİRZ
lezzet
Ağız yoluyla alınan tat: "Tekrar odaya dönse bu kaynağın suyunda umduğu lezzeti tekrar bulabilecek miydi?"- Y. K. Karaosmanoğlu
lezzet
Ağız yoluyla alınan tat
lezzet
Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz
lezzet
Herhangi bir şey karşısında duyulan zevk, haz: "Ona da dinlenmek gibi bir lezzet yetişir."- A. Rasim
lezzetle
Избранное