leuchten

listen to the pronunciation of leuchten
Немецкий Язык - Турецкий язык
ışık saçmak, ışımak, parıldamak; yakamoz oluşturmak
{'loyhtın} parıldamak, ışık saçmak
ışıldamak
yakamoz oluşturmak
ışımak
ışık vermek
Английский Язык - Турецкий язык

Определение leuchten в Английский Язык Турецкий язык словарь

radiance
{i} parlaklık
brilliancy
{i} parlaklık
brilliancy
{i} görkem
lights
manca
radiance
sevinç
radiance
neşe
lights
{i} hayvan akciğeri
lights
{i} ışıklar

Onlar genellikle kırmızı ışıklarda parmaklarını şakırdatırlar. - They usually drum their fingers at red lights.

Sana ışıkları açmamanı söyledim. - I told you not to turn on the lights.

lights
{i} açık renkler
lights
akciğer/ışık
lights
light yan/yak/aydınlat
lights
{i} gözler

Elektrik lambaları onun gözlerini kamaştırdı. - The electric lights dazzled her eyes.

radiance
{i} radyans
radiance
{i} aydınlık
radiance
{i} nur
radiance
{i} radyasyon
radiance
{i} ışınım