Kirasını ödeyebilsin diye Tom'a parayı ödünç vermek zorunda kaldım.
- I had to lend Tom money so he could pay his rent.
Tom bana biraz para ödünç vermek için yeterince kibardı.
- Tom was kind enough to lend me some money.
Ona ödünç para vermek zorundaydım.
- I had to lend to him money.
Tom Mary'ye ödünç para vermekten daha iyisini bilmeliydi.
- Tom should have known better than to lend money to Mary.
Arabasını bana ödünç vermesi için annemi ikna ettim.
- I persuaded my mother to lend me her car.
Paranı ona ödünç vermek senin aptallığın.
- It is stupid of you to lend him your money.
Defterimi sana ödünç vereceğim.
- I'll lend you my notebook.
Bana bir zımba ödünç verebilir misiniz?
- Can you lend me a stapler?
Tom sadece gerektiği yerde yardım etmekten çok mutlu.
- Tom's only too happy to lend a hand where necessary.
Tom ve Paula'ya kameramı ödünç verdim.
- I lent Tom and Paula my camera.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank lent him 500 dollars.
Ne ödünç alan, ne de ödünç veren ol.
- Neither a borrower nor a lender be.
Ne borçlu ne de ödünç veren ol!
- Neither a borrower nor a lender be!
Birkaç günlüğüne arabanı bana ödünç vermenin bir sakıncası olup olmadığını merak ediyorum.
- I wonder if you would mind lending me your car for a couple of days.
Arabanı bana ödünç verir misin?
- Would you mind lending me your car?
Arkadaşının ona ödünç verdiği tüm parayı harcadı.
- He spent all the money that his friend had lent him.
Banka ona 500 dolar ödünç verdi.
- The bank lent her 500 dollars.
Sonunda Tom'u bisikletini bana ödünç vermesi için ikna ettim.
- I finally talked Tom into lending me his bicycle.
Tom sonunda Mary'yi akordeonunu ona ödünç vermesi için ikna etti.
- Tom finally talked Mary into lending him her accordion.
bir şeyi ödünç vermek.
Don't get upset, I was just having a lend.
The long history of the past does not lend itself to a simple black and white interpretation.
If we all lend a hand the work will go quickly.
The belief in a romantic chaos lends itself to pessimism, but it also lends itself to absolute self-assertion.
a lending library.
... >>> I'm happy to lend this to you for your concert tonight. ...
... that might lend itself toward that? ...