Askeri bando üyeleri çok mutlu görünüyordu.
- The brass band members looked very happy.
Tom şu anda lise bandosunda ilk trompetini çalıyor.
- Tom currently plays first trumpet in his high school band.
Bir sürü paket lastiğim var.
- I have lots of rubber bands.
Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı.
- There were a lot of great bands at the festival.
Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu?
- How does it feel to be the best band ever?
Benim grup bu hafta Chuck's Bar and Grill de konser verecek. Lütfen bizi görmeye gelin.
- My band will perform this week at Chuck's Bar and Grill. Please come and see us.
Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz.
- We don't have enough bandwidth to use that service.
I can barely afford to buy enough food to feed my family.
- Ich kann es mir kaum leisten, genügend Nahrungsmittel für meine Familie zu besorgen.