Benim için Türkçede yazı yazmak daha kolay. Türkçe konuşmak oldukça zor.
- Für mich ist es leichter auf Türkisch zu schreiben. Türkisch zu sprechen ist ziemlich schwer.
Tom cebinden bir çakmak çıkarttı.
- Tom pulled a cigarette lighter from his pocket.
Bu resmi çakmakla yak.
- Burn this picture with a lighter.
Matematik ev ödevi beklediğimden daha kolay çıktı.
- The math homework proved to be easier than I had expected.
Yağmur yağarsa ve toprak nemli olursa, otları çekmek daha kolay olur.
- When rain's fallen and the soil is moist, it becomes easier to pull out weeds.