Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Burada kısa süre dinlenelim. Bacaklarım yorgun ve ben daha fazla yürüyemiyorum.
- Let's take a short rest here. My legs are tired and I can't walk any more.
Tom bu arazinin yasal sahibidir.
- Tom is the legal owner of this piece of land.
Arabaki herkes arabadan çıkmak ve bacaklarını germek istediğini söyledi.
- Everybody in the car said they wanted to get out and stretch their legs.
Onların hepsinin, kolları, bacakları, ve kafaları var,onlar yürürler ve konuşurlar, ama şimdi onlara farklı yapmak isteyen bir şey var.
- They all have arms, legs, and heads, they walk and talk, but now there's SOMETHING that wants to make them different.
Birçok insan kollarını ya da bacaklarını kaybetmiş.
- Many had lost their arms or legs.
Oturdu ve ayak ayak üstüne attı.
- She sat down and crossed her legs.
O, tüm ayak işlerini yaptı.
- He did all the legwork.
Dan won't be able to come to the party, since he broke his leg last week and is now on crutches.