Tom erken ayrılması için gayet iyi bir nedeni vardı.
- Tom had a perfectly good reason for leaving early.
Tom genellikle sabahları evden ayrılmadan önce hava raporunu izler.
- Tom usually watches the weather report in the morning before leaving home.
Ne zaman ayrılıyorsunuz?
- When are you leaving?
Yakında ayrılıyor olacağız.
- We'll soon be leaving.
Tom Mary'yi yalnız bırakma fikrinden nefret etti fakat işe gitmek zorundaydı.
- Tom hated the idea of leaving Mary alone, but he had to go to work.
Son defa fincanı baş aşağı bırakma fikri neydi?
- What was the idea of leaving the cup upside down last time?
Tom'un şu ana kadar karısını terketmeyi düşündüğünden şüpheliyim.
- I doubt that Tom would ever consider leaving his wife.
Yağmur çiselemeye başladığında, evi terketmek üzereydim.
- I was on the point of leaving home when a light rain started to fall.